Medya

En Büyük Kim?

Magazin dünyasında neler oluyor?

Birkaç günden beri yorgan döşek yatıyorum. Üzerinize afiyet, gribe yakalandım.O kadar kendimi koruyup kollamama rağmen mikroptan kaçamadım. Doktor durumuma bakıp ilaçları yazarken; “Sana, üç- dört gün istirahat yazalım. Kendini toparlaman için dinlenmen gerekiyor.” dediğinde sevinçten az daha adamın boynuna sarılacaktım. Doğruca eve gidip kendimi yatağa attım. Baş ağrısı, boğaz ağrısı,halsizlik gibi hastalık belirtilerinin tümü geldi,benim vücudumu buldu. Sanki üstümden filler ordusu geçmiş gibi her tarafım dökülüyor. Bu arda durumumu gören annem, hemen devreye girdi. Yaşamında edindiği tüm bilgi ve tecrübelerin ışığında hazırladığı; nane limon kabuğu, ıhlamur, adaçayı,gibi bitki sularından yapılmış sarı, yeşil, turuncu, bulanık renkli sıvıları her yarım saatte bir ağzıma dayadı. Ben içmemek için nazlandığımda zorla içirdi. Doktorun verdiği ilaçlardan mıdır,yoksa annemin içirdiği bitki kürlerinden midir, bilmem; iki günde gözümü açtım. Hastalığın getirdiği olmsuzlukların çoğunu başımdan uzaklaştırdım. Şimdi evde daha çok, çalıştığımdan dolayı yapamadığım şeyleri yapıyorum. Arada sırada annemin getirdiği renkli sıvıları içmenin dışında gazete, dergi okuyup, çekirdek bile çıtlatıyorum.

Kahvaltıdan sonra salondaki kanepeye uzanıp televizyonu açtım. Gündüzleri işte çalıştığımdan, akşamları da yemek, ev işleri ile uğraştığımdan televizyon seyretmeye pek vaktim olmuyordu. Kumanda elimde kanallar arasında gezinmeye başladım. Haber kanallarında değişen bir şey yok! Her zaman olduğu gibi Başkanımız, memlekete eser üstüne eser kazandırmaya devam ederken, muhalefetin de, Amerika’nın da, Avrupa Birliği’nin de ağızlarının paylarını veriyordu. Diğer kanallarda ise magazin programları almış başını yürümüş. Her kanalda bir iki kişi; kim kiminle yatmış, kim kiminle basılmış, kim nerde rezalet çıkarmış, kim hangi pozisyonda frikik vermiş,ünlü kadınların silikonlu dudakları, memeleri, yağları, erkeklerin kılları, bir gecelik aşkları, metresleri gibi konuları ele alıp işliyorlar. Baktım bir kanalda iki sunucu, Ivana Sert’in şarkıcılığını değerlendiriyorlar. Bir sürü lafın ardında sonra; “…Sezen Aksu gibi bir müzik devinin desteklediği, okumak için şarkı verdiği bir sanatçı hakkında ileri geri konuşmak bize düşmez.” diyerek lafı bağladılar.

Ivana’yı az çok tanıyorum. Sosyal medyada arada sırada yaptıklarıyla, dedikleriyle gündeme geliyor. Dinlediğim,öğrendiğim şeyler bende merak duygusunu kamçıladı. Daha fazlasını öğrenmek istedim. Edindiğim bilgilere göre; Ivana, Sırbistan doğumlu… 1990’lı yıllarda güzellik kraliçesi yarışmasında birinci seçilmiş. 2000’li yıllarda Türkiye’ye gelmiş, evlenmiş, boşanmış…Bu arada Türkiye’de, TV Programcılığı, moda tasarımcılığından sonra müzik piyasasına da el atmış. Diğer alanlarda olduğu gibi müzik piyasasında başarılı(!) ürünler vermeye başlayınca onu çekemeyenlerin hışmına uğramış. Skandallar kraliçesi Sevda Demirel, açmış ağzını yummuş gözünü, Ivana için; “ Bir sen eksiktin. Kendi ülkesinde bir şey yapamayanlar bizim ülkemizde zirve oluyorlar komedi ötesi. Yabancı kadınlar erkeklerimizi de işimizi de elimizden alıyor, bence bunlara da biraz savaş açalım.” İfadelerini kullanmış. Sevda, böylesine önemli bir milli meseleyi gündeme getirir de magazin kanalları görmezden gelir mi? Hemen konunun üstüne balıklama atlamışlar. Suriye, Irak, Kıbrıs, Libya derken alın size yepyeni bir milli mesele…Sevda Demirel yerden göğe haklı kızcağız. Fabrikalarımızı, madenlerimizi, bankalarımızı,sigorta şirketlerimizi,akarsularımızı, göllerimizi, topraklarımızı velhasıl hepsini yabancılara sattık. Ama bunun da bir sınırı var canım, erkeklerimizi, şarkı söyleme işini de yabancılara kaptıracak halimiz de yok herhalde! Bu yabancılara tez zamanda hadlerinin bildirilmesi gerekiyor. Kanal D’de bu konu taraflar arasında enine boyuna tartışılmış. You Tube’dan izledim, videoya tam 128 yorum gelmiş. İşte yorumlardan bazılarını sizlere sunuyorum:

Nergiz Kurcan:

Türk olarak rezil ettin. Yabancı ıvana gayet asıl durmuş.

Gavhar Rasulova:

Sanki türk kadınlar yuva yıkmıyorlar izliyoruz goruyoruz programları iyi kotu her milletta vardır.

Suraye Mamatova:

Kadın çok ırkcı ya. Kendi de çalışıp yapsaydı.

Burcu Richter:

Şu ırkçı yobazlardan bıktım ya. İsteyen istediği yerde yaşar kanunlara kurallara uyduktan sonra. Ivana belki de Sevda’dan çok vergi vermiştir.

Zeynep aslan:

Sevda kurban ol Ivanaya Defol git Türkiyeden

Orhun 0810:

Sevdacım sende arap kökenli değil misin? Verdiğin röportajları unuttun galiba. O sırpsa sende Arapsın O zaman git Arabistana öz vatanına

Rufane Caferova:

Sevda demirel kim allah aşkına ırkçının teki, utan be kadın, yaptıklarından, sözlerinden, yaşından başından utan! Ivana senden bin kat türk be!!!!!

Chery Very:

Ayıp be kadin müslüman türküm diyor İrkcilik yapıyorsun Sevda!

Pembegül Özler:

herkese erkek var ya

Figen Temiz:

Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesine göre “ırkçılık” hukuken suçtur!!!!!!!!!!!! Milliyetçilik değildir.

 

Yapılan 216 yorumu bir kenara koyup yalnızca şu yukarıya aldığım dokuz tane yorum üstüne bir kitap yazmak mümkün. Yorumlardaki yazım hatalarını özellikle düzeltmeden olduğu gibi yazdım. Çünkü, Türklük, milliyetçilik, ırkçılık hakkında yorumda bulunanların Türkçe ile ne kadar bağlarının kaldığını görmenizi istedim. Gördüğüm kadarıyla mesele uluslararası bir mesele haline de gelmiş, Azerbaycan, Sırbistan, Türkiye hattına oturmuş. Yorumcuların ezici çoğunluğu Sevda’yı eleştirirken Ivana’yı överek desteklerini sunuyorlar. “Türk erkeklerini, Türkçe’yi savunan(!)” “ ırkçı” Sevda Demirel’e haddini bir güzel bildiriyorlar. Biz milletçe sarışın yabancılara çok bayılır, bizden biri gibi bağrımıza basarız. Doğan Medya’nın televizyonunda, “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde, bozuk Türkçe’yle konuşan Kanuni’nin karısı Hürrem’i de milletçe çok sevdik. Çevirdiği entrikalar, cinayetler ufkumuzu açıp,bize yol gösterdi. Bu yüzden olsa gerek aynı Hürrem gibi konuşan sarışın Sırp güzeli Ivana’yı en itibarlı yerlere koyup, zirveye taşıdık. Ivana hakkında ileri konuşan kim olursa “Irkçılık” yaftasını boynuna asar, haddini bildiririz. Ivana verdiği demeçlerde: “Bu insanlar daha ne istiyor anlamıyorum ben. O kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz ki. Her türlü imkanımız var… Cumhurbaşkanı Erdoğanı da çok başarılı buluyorum, seviyorum. Emine Hanım’ı da ayrıca severim. Erdoğan bence dünyanın en iyi lideridir.” Ivana’nın ağzından bal damlıyor. Memlekette şom ağızlılar kabul edip itiraf etmeseler de taa Sırbistan’dan gelen elin kızı gerçekleri görüp dile getiriyor, helal olsun(!). Bir başka röportajında: “Müslüman olmadım ama namaz kılıyorum. Çünkü huzur buluyorum. Sık sık camiye de gidiyorum…” diyor. Gördünüz mü Ivana da diğerleri gibi huzuru İslam’da bulmuş(!). Ne güzel, namaz kılıyor ama müslüman olamamış şimdilik. Eh, ileride müsait olduğu bir vakitte Yüce Mevlamız Müslüman olmasını kısmet eder inşallah!

Ivana Sert bir çok şarkıdan sonra Ahmet Kaya’nın “Kum Gibi” şarkısını söyleyince deyim yerindeyse kızılca kıyamet koptu. Milli bir sembole hakaret edilmiş gibi birçok kişi yerinden fırlayarak tepkilerini dile getirdiler. Bu kadar da olamazdı, herşeyin de bir sınırı vardı. Her konuda bir fikri olan ve yüce Mevla’nın sağlığında devlet uçağına binmeyi nasip etmiş, “Amiral Gemisi”nin kaptanlığına yükselmiş, Ahmet Hakan da söze karıştı. Ivana’ya hitaben şunları söyledi:

…İstediğin şarkıyı katlet! İstediğin şarkının ağzını burnunu kır! İstediğin şarkıyı zulmün altında inlet! İstediğin şarkıyı perişan et…Ama ne olur “Kum Gibi”yi rahat bırak. Çünkü “Kum Gibi” kırmızı çizgimizdir.

Ey, Ahmet Hakan! Bak buradan söyleyeyim! “kırmızı Çizgi” gibi tehlikeli laflar edip durma…Diğer şarkıların yanında “Kum Gibi”nin ne tür bir ayrıcalığı var, söyle de öğrenelim. Diğer yandan Ivana’ya “Vur, Kır, inlet, Perişan et!” gibi sadistçe telkinlerde bulunmaya ne hakkın var! Kızcağız taaaa Sırbistan’lardan kalkıp memleketimize gelip sanat dünyamıza hizmet ediyor, sen neler saçmalıyorsun! Haddini bil! “Kum Gibi”yi beğenmiyorsan al sana bir müzik şaheseri… Bu kez Kazancı Bedih’in gazeli, “Nemrut’un Kızı” nı Ali Şan’la birlikte söylemiş. Ali Şan o Kürtlere has tempo tutma tekniğiyle desteklemiş, yönlendirmiş. Bu şarkıya da beğenmiyorsan, sana söyleyecek sözüm olmaz bu saatten sonra.

https://www.youtube.com/watch?v=2ocv64QOzOo

Görüldüğü gibi Ali Şan söyler gibi yapsa da,yapmasa da “ Şarkıcılar Liginde” oynayacak adam değil! Ondan çok daha iyi sanatçılar var. “ Kim?” diye soracak olursanız benim favori sanatçım; Ajdar Anık’dır. İbo,Mahsun,Müslim Baba, Berdan Mardini gibileri ancak Ajdar’ın ardında nal toplarlar. Şarkısına aşina olduğunuz sanat yıldızını bir kez daha dinleyin.

Ivana Sert’le Sevda Demirel’in videosuna 128 yorum, 128.348 görüntülenme gelirken, Ajdar’ın “ Çikita Muz” şarkı klibine tamı tamına, 5.019 yorum ve 7.488.118 görüntülenme gelmiş. Gördünüz mü sanatçılar arasındaki kalite farkını… Sayıları okumakta bile zorlandınız değil mi? İşte böyle büyük bir sanatçıdır Ajdar! You Tube kanalındaki iddiasına göre şarkının dünyada görüntülenme sayısı 161 milyar ve üzeridir. Makine mühendisi olan sanatçımızınn dediğine göre dünyada yaşayan yaklaşık yedi milyar insandan yola çıkarsak her Ademoğlu, 23’er kez dinlemiş, izlemiş. Tanıdınız mı şimdi, bu kendi deyimiyle: “The World Hyper Star” sanatçıyı…Kendini, “ Mardin Savur’lu Kürt Şarkıcı,Söz Yazarı, Besteci” olarak tanıtan sanatçımız, müzik dünyamıza daha çok sayıda harika besteler, şarkılar kazandıracağına eminim.

The World Hyper Star Sanatçı Ajdar! Sağdan soldan, önden arkadan yapılan saldırılara aldırmadan doğru bildiğin yolda şaşmadan yürü, sen bestelerini yap, şarkını söyle…bu millet ve büyük insanlık seni hak ettiğin yere taşıyacaktır, bundan adın gibi emin ol! “Nane Şekeri”, “Çatla Patla”, “Çikita Muz”, “90 60 90”, Neler Neler”, “Vermiyecem Vermiyecem” gibi şarkılarının yanında senden,yeni yeni şaheserler bekliyoruz. N’olur bizi fazla bekletme…

Yazar hakkında

Yağmur Bayraktar

Yorum bırak

56  −  53  =  

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.