Ankara’da ikamet eden Devlet Bahçeli adlı bir vatandaş, gazetecilerden kayıp olan kızının bulunması için yardım istedi. Acılı baba gözyaşları içinde, “Hiç unutmam 08.09.2016 tarihinde evde yaptığımız tartışma neticesinde kızgınlıkla biricik kızım Meral’i evden kovdum. Dilime, öfkeme hakim olamayıp arkasından her türlü ağıza alınmayacak laflar ettim. Öfkem geçip sinirlerim yatışınca, bu akıl almaz kötü davranışın ne kadar çirkin ve yanlış olduğunu zaman bana öğretti. Kızım evden ayrılınca iyi bir ev almış. Bildiğim kadarıyla kızımın parası yoktu. İyi bir evi hangi parayla satın almış? Aklıma kötü düşünceler geliyor ama kızıma yakıştıramıyorum. Zaten bizim evdeki kavga da, evin tapusunu istemesi yüzünden çıkmıştı.
Duyduğuma göre Meral, Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu gibi menfi şahsiyetlerle görüşüp memleketin ebedi başkanı hakkında onlar gibi ulu orta laflar edip, şer odaklarıyla birlikte hareket ediyormuş. Hatta birilerine sinyal gönderiyormuş. Bu gibi haberleri duyduğumda çok üzülüp, kahroluyorum.” diye konuştu.
Sesi titreyerek, gazetecilerin ellerine sarılan acılı baba dökülen gözyaşlarını silerek:
“Kızım Meral, her ne yaptıysan seni affediyorum, Evine dön. Şu acılı babanın gözyaşlarını dindir. Sana olan hasretim sona ersin. Artık sayılı günleri kalmış babanın son arzusunu yerine getir. Kendi yuvamızda hep birlikte mesut olarak yaşayalım.” diyerek kızına, basın aracılığıyla mesaj gönderdi.
Olay üzerine konuyu inceleyip Meral Akşener adlı şahsı uzun aramalar sonucu bulan gazeteciler, babasının gönderdiği mesajı kendisine ilettiler. Meral Hanım uzun uzun düşündükten sonra yutkunarak gazetecilere şu açıklamalarda bulundu.
“Babam Devlet Bahçeli, evi çoktan beri yönetemez haldeydi. Evin tapusunu, yönetimini babamdan istedim. Baştan razı olur gibi oldu fakat araya Cemal Enginyurt gibi kötü niyetlilerin araya girmesiyle tapu ve yönetim babamda kaldı. İşte bu yüzden evde büyük bir kavga çıktı. Ben de evi terk etmek zorunda kaldım, şu andaki hayatım çok iyi. İlerde ne olur bilinmez ama şimdilik eve dönmeyi hiç düşünmüyorum. Babam çok sıkı dostu Recep Bey’le evinde paşalar gibi otursun, benim de adımı ağzına almasın. Benim Devlet Bahçeli adında bir babam yok bu da böyle bilinsin.”