Medya

CHP’yi Kim Kurtaracak?

İsmet Paşa, “Seni ben bile kurtaramam.” demiş.

Bu ara Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, CHP’nin hâline acıyıp çok acıklı yazılar yazıyor.

Amiral Gemisi’nin kaptanı durum tespiti yaparken şunları belirtiyor:

CHP tartışmalarına karşı derin bir kayıtsızlık var millette. Kimse ne olacağını merak etmiyor.

Özgür Özel konuşuyor televizyonda. Reyting yok. Milim oynamıyor reyting. İzlemiyor kimse.

Kılıçdaroğlu’na karşı sosyal medyada büyük öfke vardı. Artık o bile yok. O derece bir ilgisizlik.

Eskiden bazı gazeteciler, ‘CHP dedikoduları’ yapmaya bayılırlardı kıyıda köşede. CHP dedikodusu yapan da pek kalmadı…

Adam haklı mı?

Haklı.

Hem de yerden göğe…

CHP’nin parti yöneticileri, gidecek başka bir adresi olmayan kitlelerin duygularını yıllarca sömürdüler. Şimdi de kendi aralarında taht kavgasına tutuştular.

Yerel yönetimler çok önemli…

Özellikle Büyükşehir Belediyelerinde milyonlarca liralık ihaleler havada uçuşuyor.

Bazıları, bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu, milletvekili olmaktan çok daha fazla önemsiyor.

Para bu kadar önemli olunca haliyle paranın üstünde hemen sinekler uçuşmaya başlar.

CHP içinde olup bitenden Ahmet Hakan’dan daha fazla bilgisi olan İsmail Saymaz, olaya daha karamsar bakıyor.

Katıldığı bir televizyon programında açtı ağzını, yumdu gözünü…

İktidara gelme hedeflerinin olmadığının altını çizerek, muhalefette kalmayı bile beceremeyecekler dedi.

Kılıçdaroğlu için, “Yunanistan’daki Çipras’tan bile daha ağır bir hezimet aldığı halde koltuktan kalkmayı beceremiyor, istifa etmiyor. Koltuğa yapıştı.” dedi.

Kongre sürecini bataklığa benzeten Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Saymaz, yapılan il kongrelerinde oluşturulan listelerin; kaynana, yenge gibi 1. derecedeki akrabalarca doldurularak liyakatin canına okunduğunu belirtti. İstanbul’da Cemal Canpolat’ın İstanbul İl Başkanlığı açıklaması törenine Genel Başkan Yardımcıları olan Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu, Gamze Akkuş İlgezdi ve Zeynel Emre’nin katıldıklarını söyledi. Saymaz, katılımcıları sayarken Mustafa Sarıgül’le oğlu Emir Sarıgül’ü saymayı unuttu. Böyle yaparak da Sarıgül ailesine ayıp etti.

Emir Sarıgül, babasının açtığı yoldan giderek Şişli’ye başkan olmayı çok istiyor. Babası yıllar önce Şişli’ye gökdelenleri dikerek İstanbul’un silüetine büyük hizmetler(!) etmişti. Oğlu da babasının izinden giderek yarım kalan işi tamamlamak istiyor.

Bu arada OdaTV’nin haberine göre Şişli Belediyesi’nin İmar ve Şehircilikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Cemil Candaş, 18 Temmuz 2016’da makamında silahlı saldırıyla öldürülmüştü. Öldürülen Cemil Candaş’ın ağabeyi Cemal Candaş, yaptığı açıklamada kardeşinin öldürülmeden bir ay önce Cemal Canpolat tarafından tehdit edildiğini açıkladı.

Tehdidin konusu ise imar vurgunlarına engel olunmaması…

Napolyon ne demiş?

Para para para…

Şu CHP yönetimi gerçekten çok renkli…

CHP ilkelerine inanmayan ne kadar insan varsa hepsi bu partide toplanmış.

Örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, eski 10 Aralıkçıdır. Bir zamanlar CHP’nin kapatılarak bir derneğe dönüşmesini savunuyordu. Nasıl oldu bilinmez(!) CHP’yi siyaset dünyasında gereksiz bulan birini alıp partinin en üst noktasına taşıdılar.

Bülent Kuşoğlu, CHP’den daha çok AKP’ye yakın olan birisidir.

Gamze Akkuş İlgezdi, aslen Tuncelilidir. Bir Tuncelili biri olarak Seyit Rıza’ya sahip çıkıyor. Katıldığı bir eylemde elinde Seyit Rıza’nın fotoğrafını taşıyor.

Biz Seyit Rıza’yı sahiplenmesine bir şey demiyoruz. İsteyen, istediği kişinin fotoğrafını istediği yere asar veya elinde taşır.

İlgezdi’nin taşıdığı fotoğrafın altında “İdam edildi” yazıyor. Biliyorsunuz, Atatürk’ün başında olduğu Cumhuriyet yönetimi, Seyit Rıza’yı suçlu bularak idam etmişti. Sokak eyleminde Seyit Rıza’ya sahip çıkan Gamze Hanım, X hesabında Atatürk fotoğrafı paylaşarak, “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa! Onur duyuyoruz.” diyerek Atatürk’e de sahip çıkıyor.

Hangisi doğru Gamze İlgezdi?

Seyit Rıza’yı sahiplenmeniz mi?

Yoksa Atatürk mü?

Hangisi?

Senin bu yaptığına açıkça ikiyüzlülük denir.

CHP, Gamze Akkuş İlgezdi gibi ikiyüzlülerle doludur.

Hangi birini anlatayım saymakla bitmez.

Cemal Canpolat, İstanbul İl Başkanlığı’na adaylığını açıklarken coştu da coştu.

Kürt damarı tutunca bir HDP’li gibi konuştu.

İtilen, sahipsiz, yalnız bırakılan Doğu, Güney Doğulu Kürtlere” sahip çıkmak için 120 kişilik heyetle, Sur olaylarının olduğu dönemde Diyarbakır’a gittiklerini ve Sur’da barış türküleri söylediklerini anlattı.

CHP heyeti, Sur’da barış, kardeşlik türküleri söylerken o günlerde sokak aralarındaki çatışmalarda binlerce insan ölüyordu.

Diyarbakır’a giden CHP heyeti ve Canpolat, bu çatışmanın hangi tarafında saf tuttuğu belirtmeyi unuttu.

Neden acaba?

Son yapılan CHP il kongrelerinde Kürtlerin ezici bir üstünlüğü var.

Bu üstünlüğün, yapılacak CHP Kurultay’ına da yansıyacağı açıkça belli oluyor.

HDP’ye dönüşen bir CHP’nin bu ülkeye ne yarar getireceğini çok yakında göreceğiz.

Kürt milliyetçilerinin ve Alman istihbaratının kontrolünde olan Alevicilikle CHP, nereye gider?

Birçok insan bu durumdan dolayı çok umutsuzlar.

Herkes, Ahmet Hakan bile, “N’olacak bu CHP’nin hali?” diyerek kara kara düşünüyor.

Bu duruma üzülüp ben de düşünüyorum.

Bugün aklıma bir fikir geldi; onu sizinle paylaşmak istiyorum.

İsmail Saymaz, Kılçdaroğlu’nu eleştirirken Çipras’tan söz etmişti.

Aleksis Çipras, bizim solcuların çok sevdikleri Yunanistan’daki SYRIZA’nın başkanıydı.

Çok solcuydu.

Yunan halkını kandırdı, iktidara geldi fakat halkın yerine zenginlere hizmet etti. Halk da onu ve partisini oy vermeyerek cezalandırdı.

Az oy alan Çipras, parti başkanlığından istifa etti.

Parti başkansız kalınca üyeler onun da bir çaresini buldular ve Amerika’dan bir başkan ithal ettiler.

Aman ne başkan!

Adam tepeden tırnağa yetenek!

Zeki mi?

Zeki.

Çocukluğunda matematik yarışmasında gümüş madalya bile almış.

14 yaşında Amerika’ya giderek eğitimini tamamlamış ve çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs’te yönetici olmuş, Başkanlık seçimi öncesi Joe Biden için çalışmış.

Hayatı başarılarla dolu bu adamın adı, Stefanos Kasselakis.

Kasselakis, SYRIZA’nın son kongresinde başkan seçildi.

Yunan solcuları, Amerika’dan ithal bir burjuvayı kendilerine başkan seçtiler.

Kasselakis aynı zamanda bir eşcinsel… Bu cinsel tercihini gizlemediği gibi erkek sevgilisi ve kedisiyle birlikte mutlu bir hayat sürüyor.

Kasselakis, LGBT+ destekçisi olarak eşcinsel evliliğin yasalaşmasını savunuyor.

Bizim solcuların savunduğu birçok fikri o da savunuyor.

Amerika, Yunanistan’daki solcu muhalefet partisine adamını gönderdiğine göre Türkiye’deki Ana Muhalefet Partisi başına da mutlaka birini gönderir.

Türkiye’yi öndersiz bırakmaz diye düşünüyorum.

Merkez Bankası’nın başına Gaye Hanım’ı gönderdi.

Maliyenin başına İngiltere’den Mehmet Şimşek’i gönderdi.

CHP’nin başına da mutlaka bir formül bulur.

Kasselakis gibi birini Amerika’dan Türkiye’ye gönderip CHP Başkanı mı yapar?

Yoksa…

CHP içinden Kasselakis gibi birini bulup CHP Genel Başkanlık koltuğuna mı oturtur?

Emin değilim.

Ama şundan kesinlikle eminim ki, Türkiye’nin bugünkü koşullarında CHP yönetiminde Stefanos Kasselakis düşüncesi ve pratiği egemen olacak.

Stefanos Kasselakis’in fikri CHP’de iktidar olduğu koşullarda da Erdoğan, ebedi Başkan kalacak.

Yazar hakkında

Işın Çakırca

Yorum bırak

2  ×    =  12

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.