Sanat

Adalet Tanrıçası

Ey! Adalet Tanrıçası, gel bizi kurtar!


Yargıya güven konusunda, OECD’nin “Bir Bakışta 2023” adlı raporuna göre, Türkiye 38 OECD ülkesi arasında (2022 yılında yapılan araştırmaya göre) 36’ıncı sırada yer alıyor. Aşağıdaki çizelge, yargıya güven konusundaki durumumuzu açıklıyor.

Son dönemde yapılan araştırmaların genelinde Cumhurbaşkanlığı makamı, Meclis ve Diyanet İşlerine duyulan güven de yerlerde sürünüyor.

Jean Jacques Rousseau, 250 yıl öncesinden sanki bu günleri görmüş gibi “Yasama, yürütme, yargı iç içe geçmişse, özgürlükler garantide değilse, anayasa yok demektir. Kuvvet kimdeyse o yargıçtır.” demişti.

Son günlerde siyasi kişilerin ve gazetecilerin Ergenekon operasyonlarını hatırlatan tutuklamaları ve adalet üstüne yapılan tartışmalar, bana Rousseau’nun bu sözünü hatırlattı.

Söz söyleme, örgütlenme, gösteri yapma gibi özgürlük kapsamındaki haklar, bugün kullanılamaz durumda olduğu için üstadın dediği gibi “Anayasa da yok demektir.”

Ülke sorunları hakkında görüşünü açıklayan kişiler hakkında, daha konuşmasını tamamlayamadan soruşturma başlatılıyor. Türkiye’deki adaletin durumunu gören Adalet Tanrıçası da ülkeden kaçanlar kervanına katılarak, sıvıştı.

Adalet Tanrıçası ülkeyi terk edince bize kala kala avukat bürolarındaki küçük heykelcikleri kaldı.

Tanrıçanın elindeki terazi, suçluyla, suçsuzu ayırmayı ve adaleti sağlamayı, gözlerdeki kumaş bant ise yargılananlar karşısındaki tarafsızlığını, elindeki kılıç da verilen kararın uygulanması için kullanılacak otoriteyi temsil ediyor.

Dünyada adaleti sağladığına inanılan tanrıça, insanların düşünceleri gibi durmadan şekil değiştirdi.

Bu narin yapılı elindeki kılıcı bile kaldırmaktan aciz tanrıçanın adı da şekli de hatta cinsiyeti bile değişime uğradı.

Şamaş:

Akadliların Güneş tanrısıdır. Güneşin hareketlerinden, yukarıdan herkesin yaptıklarını gördüğü için adaletten ve gezginlerin korunmasından da sorumluydu.

Kral Hammurabi’ye kanunları yazdıranın Şamaş olduğu söylenir. Yukarıdaki rölyefte sol tarafta yer alan Şamaş, Hammurabi’yle birlikte görülüyor.

Ma’at:

Mısırlıların adaletten sorumlu tanrıçasıdır. Başında devekuşu tüyü ile resmedilir. Kanatları da devekuşu tüylerinden yapılmıştır.


Ma’at, kozmik düzenin yönetilmesinin yanında sosyal düzenden de sorumludur. Eski Mısırlılar, ruhun kalpte olduğuna inanıyorlardı. Ölüm ve ceza tanrısı Anubis, ölen kişinin ruhunu (kalbini) aldıktan sonra Ma’at, ölen kişinin kalbini (ruhunu) devekuşunun tüyü ile terazide tartar. Terazi dengede durursa kişi ahirete gider, kalp tüyden ağır gelirse kişi sonsuza kadar yeraltında kalırdı.


Themis:


Bilimi, sanatı, felsefeyi Mısır’dan alan Yunanlılar, adlarını değiştirerek Tanrılarını da Mısır’dan aldılar. Themis, 2. derecede bir tanrıdır ve aynı zamanda Zeus’un karısı olarak evrensel düzenden ve adaletten sorumludur. Günümüzde Roma tanrısı Justitia ile karıştırılır.


Justitia:


Adalet tanrıçası olarak bildiğimiz tanrıça aslında Romalı tanrıça Justitia’dır. Bu tanrıça, kimi zaman gözleri kapalı bazen de açık olarak resmedilmişti. Elinde bazen bir asa, boynuz veya terazi taşır, diğer elinde de kılıç bulunur. Mısır tanrıçası Ma’at gibi devekuşu ile birliktedir.

Köleci dönemden feodal döneme geçildiğinde ve Hristiyan inancı benimsendiğinde adalet tanrıçası erkeğe dönüştü. Kilisenin egemenliğinde toplumsal yaşam ve her şey din kurallarına göre düzenlendiğinden dolayı adalet de dinin bir unsuru olarak Melek, Aziz Mikail olarak resmedildi.

Avrupa’da Rönesans ve aydınlanma hareketi ile birlikte Justitia, Aziz Mikail’e karşı bir imge olarak kullanılmaya başlanarak Rönesans döneminde gözleri bir bezle kapatıldı. Gözlerin kapalı olması, dışarıdan gelecek etkilere karşı kapalı olmasının yanında içinden gelecek vicdani sese de duyarsız olduğu anlamı çıkarıldı.

Her şeyi aydınlatan Şamaş, zaman içinde gözleri görmeyen bir adalet tanrıçasına dönüştü.

Adalet tanrıçasının bildiğimiz son halini alması ancak 19. yüzyılda gerçekleşti.

20. yüzyılın başında Anadolu topraklarında modern bir devlet olarak doğan Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün ölümüyle birlikte zaman içinde yozlaştırılarak bir din devletine dönüştürülme sürecine sokuldu. Devletin en önemli ayaklarından biri olan laiklik, iktidarın ve muhalefetin marifetiyle uygulanmaz hale getirildi.. Devletin, dinler ve inançlar karşısında kesinlikle tarafsız olması gerekirken devletle dinci cemaat ve kurumlar iç içe geçirildi. Adalet kurumlarını ele geçiren AKP, bugün kendi hukukunu herkese dayatıyor.

Ülkede adalet azaldıkça diğer yanda dev gibi Adalet Sarayları yükseliyor.

Yapılan her adalet sarayının önüne adalet tanrıçası yerleştiriliyor.

Gözleri açık ve terazisi bozuk olan bu tanrıça, her şeyi dağıtıyor ama adalet dağıtmıyor.

Bence bu pagan(!), ve İslam’a aykırı olan heykeller kaldırılıp İslam’da adaletin temsilcisi olan Ömer’in heykelleri dikilmelidir, eline de kefeli bir terazi verilmelidir.

Uzaktan heykele bakanlar sarıklı, cübbeli elinde terazisi bulunan Hz. Ömer’i görünce onu eski zaman tüccarına benzetebilirler.

Olsun, varsın benzetsinler!

Adaleti temsil eden kişinin tüccar olması, içinde yaşadığımız dönemi çok doğru olarak ifade eder ve gözlerinin kapatılmasına da hiç gerek yoktur.

Zaten halife Ömer, hayatı boyunca her konuda adaletli olmuştur ve terazisi her zaman adalet dağıtmıştır.

Öne sürdüğümüz bu fikre inanmayanlar varsa Ömer’in maceralarını fıkıh kitaplarından okuyup öğrenebilirler.

Ayrıca kolu, bacağı açık ve tüm vücut hatları meydanda olan bir kadın heykeli, dine göre de haramdır ve dini bütün vatandaşların içine fitne, fuhuş gibi şeytani fikirlerin girmesine sebep olmaktadır.

Adalet saraylarının önüne Hz. Ömer’in heykellerinin dikilmesi aynı zamanda dostumuz, müttefikimiz Suud veliaht Muhammed bin Selman’ın da çok hoşuna gideceğinden adım gibi eminim. Kaşıkçı cinayeti davasında atılan dostluğun temelleri, böylece sarsılmaz hale gelecektir.

Hz. Ömer, 21. yüzyılda yani Türkiye Yüzyılı’nda Adalet simgesi olmalıdır.

Heykelin eline de, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kılıcı verilmelidir.

Yazar hakkında

Candan Yılmaz

Yorum bırak

36  ⁄    =  4

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.