Medya

Gollük Pas

Durmadan kendi kalesine gol atan adam…

Futbol ve Basketbol gibi takım oyunlarında asist diye teknik bir tanım vardır. Oyunda takım arkadaşına gol pasları veren oyuncuya asist denir.

İngilizce asistin Türkçe karşılığı gol pasıdır.

Siyaset de futbol, basketbol gibi oynanan bir takım oyunudur.

Siyasette de gol pası veren ünlü oyuncular vardır.

Rakip oyunculara pas verip kendi kalesine gol attıran oyuncuların başında Kemal Kılıçdaroğlu gelir.

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi tümüyle yok etme görevlisidir.

Onunla birlikte hareket eden ekibi de aynı kafadadır.

Kılıçdaroğlu seçimlere gidilen bu süreçte elinde bir sürü siyasi koz varken tümünü elinin tersiyle iterek Recep Tayyip Erdoğan’a gol atması için harika siyasi bir pas verdi.

Yıllardır tepe tepe istismar edilen türban sorununu yeniden gündeme getirdi.

Erdoğan gittiği Çekya dönüşü uçakta gazetecilere şöyle dedi:

Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim böyle bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Şimdi biz bunu çözdüğümüze göre bu bizim gündemimizde niye olsun? Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümün santraforlukla geçtiğini…

“Laikçilerin” kalesinin filelerini attığı golle havalandıran Tayyip Bey, ikinci golü de atmak için hamle ederek anayasa değişikliliği teklifine aile kurumunun korunması maddesini ekliyor.

Bildiğiniz gibi küresel çete, dünya nüfusunu azaltmak için insanlığı çocuğun olmadığı cinsel birleşmelere yönlendiriyor. Bu amaçla kurduğu LGBT+’yi dünya çapında örgütleyip finanse ediyor. Küresel çetenin Türkiye’deki ortakları CHP, HDP, sosyalist ve sol partiler, TÜSİAD, holdigler, şirketler, bankalar, üniversiteler…

Erdoğan, vereceği anayasa değişikliği önerisinin içine LGBT ile ilgili maddeleri yerleştirerek muhalefete LGBT savunuculuğu yaptıracak ve sonra da halka dönerek, “Görüyor musunuz ey milletim! Bu reziller, ahlaksızlığı savunuyorlar. Bunlar sapık! Bunların tümü sapık!” diyerek oyları toplayacak.

Oynanan bir orta oyunu.

Orta oyununda Kavuklu ve Pişekâr adlı iki oyuncu vardır.

Kavuklu, Pişekâr’ın dediğinin tam tersini savunarak oyunu sürdürür.

Kılıçdaroğlu Kavuklu olarak Pişekâr Tayyib’le laf yarıştırıyor.

Çünkü uluslararası oyun kurucular senaryoyu böyle yazmışlar.

Onlar da oynuyorlar.

Kılıçdaroğlu’nun bu siyasi hamlesini Atatürk’e kefere diyen Mehmet Bekaroğlu, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğu, Babacan, Bülent Arınç, Pervin Buldan açıklamada bulunarak desteklediklerini belirttiler.

Kemal Kılıçdaroğlu, attığı twetlerle daha büyük rezilliklere imza atacağını cümle aleme ilan ederek türban çıkışının sadece bir başlangıç olduğunun altını çiziyor.

ABD eski başkanlarından Nixson, “Biz İslam ülkelerinde laik bir yönetimin olmasına asla müsaade edemeyiz.” demişti. İslam dünyasının yaşadığı bu kör kuyudan Türk ulusunu çıkarmaya çalışan Atatürk’ü öldürerek etkisiz hale getirdiler ve 1938 sonrasında yaşananlar herkes tarafından biliniyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, çok yakında çıkacağı Amerika yolculuğu öncesinde ABD’ye şirinlikler yaparak onun tam desteğini almaya çalışıyor.

Türkiye’de bir gelenektir.

Türkiye’yi yönetmeye aday olanlar, ABD’den icazet almadan yönetim kademelerine gelemezler.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun son türban çıkışını da böyle yorumlamak gerekir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir ABD beslemesi olduğunu görmek istemeyen Atatürkçülere, solculara önemle duyurulur.

Yazar hakkında

Işın Çakırca

Yorum bırak

  ×  2  =  12

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.