Haberler

Bülent Arınç ve Gözdesi

Bülent Arınç, yine ishal oldu.

Bülent Arınç, Türkiye’nin son 25 yıllık döneminde rol alan ve ülkenin gideceği yolun rotasını belirleyen siyasetçilerin başında yer alır.

AKP’yi kuran iradenin, (Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç) sacayağını oluşturan ayaklarından birisiydi.

Cumhuriyetin kalan unsurlarının tasfiye edilmesi sürecinde kurulan AKP- FETÖ ortaklığının sıra neferiyi.

2012 yılının Haziran ayında Bursa’da Fetöcülerin düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’nda Gülen için, “O muhteşem insana, hüzünlü gurbetten Bursa’yı seyreden bu güzel insana, muhterem Fetullah Gülen Hoca Efendi’ye şükranlarımı sunuyorum.” demişti.

O yıllarda, AKP İktidarı ile FETÖ arasında su sızmıyordu. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Ellerindeki planda yazılanlar, birer birer gerçekleşiyordu.

Devletin önemli organlarının tümünü ele geçirdiler.

Ordu içindeki eski rejimin komutanlarını, “Ergenekon” tertipleriyle tasfiye ettiler.

Artık devlet olmuşlardı.

Arınç, yaptıkları işlerle ilgili olarak, “Devlet bağırsaklarını temizliyor.” diyordu.

İktidarda olmanın verdiği rahatlıkla 2013 yılında Başbakan Yardımcısı olan Bülent Arınç, TRT Türk’te katıldığı Görüş Farkı programında yapacağı Amerika Gezisinde Fetullah Gülen’i ziyaretine ilişkin olarak “Sayın Başbakanımıza da gitmeden önce konuyu açtım. İzin verir misiniz dedim. Çok memnun oldu. ‘Bizden bir emelleri olur mu? Bir tavsiyeleri olur mu? Onu da öğren’ dedi. Farkında olmadığımız herhangi bir yanlışımız olursa, bu konuda da bizi aydınlatmasını rica etti.” demişti.

FETÖ, rica ediyordu, ÖSYM soruları çalınıyor, Fetöcüler devlet kademelerine yerleştiriliyordu.

FETÖ, rica ediyor, Fetöcü subaylar terfi ettirilerek general yapılıyordu.

O yıllar, aynı zamanda Kürt Açılımı yıllarıydı.

Siyasiler, “Artık analar ağlamayacak.” diyorlardı.

Kraliçenin gözdesi Abdullah Gül, bu işin en önde gideniydi.

Devletin üst kademelerinde bulunanlar, kendi aralarında Apo Güzellemesi yapma yarışmaları düzenliyorlardı.

Geçmiş dönemde “Allahsız, Kitapsız!” denilen Öcalan’ın, aslında namaz kılan bir Müslüman olduğunu, Bülent Arınç televizyonlarda kasıla kasıla anlatıyordu.

Hızını alamayan Bülent Arınç, “Artık sayın Öcalan demek suç olmaktan çıktı. PKK’nın kendine ait bayrağını elinde taşımak, Öcalan posterini elinde taşımak suç olmaktan çıktı. Hatta ‘Türkiye’nin sistemi böyle olmalıdır, eyaletler, demokratik özerklik…’ demek, bunların hiç biri artık suç değil. Geçmişte bu suçlamalarla cezaevinde yatanların hepsi çıktı. Düşüncelerini açıklamaktan dolayı ceza alan kim varsa cezalarını erteledik. Artık bundan dolayı da dava açılmayacak.” diyordu.

Sonra ne oldu?

Yağdı yağmur, çaktı şimşek!

Hava döndü.

Açılım bozuldu.

Sonuç; sokak sokak girilen çatışmalarda 8 binden fazla insan, canından oldu.

2009 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan, Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Bülent Arınç marifetleriyle devletin kozmik odasındaki sırlar, Fetöcü hakim ve savcılar eliyle bir başka ülkelere teslim edildi.

AKP’nin tepe noktasında yer alan Erdoğan, önce Abdullah Gül’ü daha sonra da Bülent Arınç’ı aşağılara yuvarlayarak zirvedeki “tek” adam oldu. Arınç, “Devlet tecrübesi olan ve deneyimli bir ağabey” statüsünü kısa zamanda benimsedi ve arada sırada verdiği demeçlerle basında yer aldı.

Sulu gözlü, övgüde cimrilik yapmayan Arınç, durdu durdu öyle bir adamı övdü ki özellikle sol basın, bu haberi ya hiç görmedi ya da önemsemez bir tavra girdi.

Kimdi o, Fetullah Gülen gibi övgüleri hak eden bu önemli şahsiyet?

Kim olacak; CHP’nin çiçeği burnunda yeni Genel Başkanı Özgür Özel.

Fetöcü Bülent Arınç, Özgür Özel için “O benim kahramanım.” dedi ve ardından, “Ağzı güzel laf yapan, muhakemesi kuvvetli, mücadeleci bir insan…” diye ekledi.

Habertürk ekranlarında Mehmet Akif Ersoy’un konuğu olan Arınç, siyasette Özel’i başarılı bulduğunu söyledikten sonra onunla ilgili bir anısını ilk kez anlattı.

2016 yılında Manisa CHP Milletvekili olan Özgür Özel, Bülent Arınç’ın bir yakınının cenaze törenine katılmış. Ölen kişinin oğlu ise Fetö’den tutukluymuş.. Tutuklu oğul, ölen babasının cenaze törenine jandarma eşliğinde getirilmiş. Cenaze namazında FETÖ tutuklusu oğulun kelepçelerini jandarma çıkarmak istemeyince Özgür Özel devreye girmiş ve Manisa ilinin yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonunda kelepçeler çıkarılmış. Böylece Fetöcü oğul, babasının cenaze namazını kılabilmiş. Bülent Arınç televizyon programında, “Şimdi hiçbir AK Partilinin olmadığı bir yerde, her şeylerini bana borçlu olan insanlar bile kaçarak, korkarak gelmediği bir yerde Özgür Özel benim hukukumu korudu. Allah bin kere razı olsun. O benim kahramanımdır. Ben bunu unutmam.” dedi.

Bülent Arınç’ın kahramanı olan Özgür Özel, KHK ile görevine son verilen Fetöcülerin görevlerine iadesi için değişik zamanlarda verdiği demeçlerle de Manisalı hemşehrisinin gönlünü fethetmişti.

Şimdi durduk yerde Arınç, Özgür Özel’i niye öpüyor?

Bu kadar övgü neden?

Hatırlarsınız Bülent Arınç, Kürt Açılımı döneminde de Apo Güzellemesi yapmıştı.

Arınç, Özgür Özel Güzellemesi yaptığına göre Türkiye’nin gündeminde yeni bir açılım var demektir.

Daha doğrusu yeni açılım, “Sivil Bir Anayasa” adıyla piyasaya sürülerek ilk uygulaması, partiler arasında diyalog, elense çekme, nabız ölçme, demeç verme tarzında başlatıldı bile.

Türkiye’de “Yeni Bir Anayasa”, CHP ikna edilmeden yazılamaz, işte o yüzden Bülent Arınç, övgüleriyle hemşehrisinin başını döndürmeye çalışıyor. CHP, “Yeni Anayasa” için masaya oturtulursa iş tamam demektir. Meclisteki partiler, “Yeni Bir Anayasa” için can atıyorlar. Dem Parti’nin “Yeni Anayasa, Yeni Eşit Anayasa” demekten dolayı damakları kurudu. Meclis’teki partiler, dış ülkelerden kulaklarına üfürülen, Anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesinin ve Atatürk’e, Türklüğe ait maddelerin kaldırılması konusunda hepsi hemfikirler ama kitleleri yanıltmak için şimdi bir süre buna karşıymış gibi demeçler verecekler. AKP’li Mehmet Uçum bile, “Anayasanın ilk üç maddesini, Ankara’nın başkent oluşunu, Türk bayrağını tartıştırmayız.” dedi. Oysa AKP yöneticilerinden en az on kişi, – buna Mehmet Uçum da dahil- geçmiş dönemlerde, “Bizim referansımız 1921 Anayasasıdır.” diye demeç vermişlerdi.

Şu andaki Meclis’te “1921 Anayasasını referans alalım.” diyen en az 400 Milletvekili var.

Anayasa konusunda Meclis’te, yakın zamanda Yılmaz Erdoğan’ın “Dilber’inden” daha iyi kıvıran Parti Başkanlarına ve önemli şahsiyetlere tanık olacağız demektir.

Yeni Anayasa Çamur Güreşinin cazgırlığını Bülent Arınç yaparak açtı. Artık gerisi gelir.

Aman siz, siz olun! Çevreye sıçrayan çamurlardan kendinizi iyi sakının. Elinize yüzünüze, üstünüzdeki giysilere bulaşmasın o kirli çamur. “Kenan Evren’in faşist anayasasına karşıyız.” diyerek dünyanın en gerici anayasasını nasıl kotardıklarına, Sıkı Atatürkçü olanların Anayasadan Atatürk’ü çıkarmalarına, Atatürk’ün kurduğu ulus devleti nasıl gericilerle bir olup yıktıklarına hep birlikte tanık olacağız.

Yazar hakkında

Ferit Gültekin

Yorum bırak

97  −  88  =  

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.