Emekli ekonomist Yavuz Mollasalihoğlu, ChatGPT programına, “Bir ülkeyi savaşmadan yok etmek için ne yapılır?” diye bir soru sormuş.
Gerçi bu soruyu AKP yönetimine sorsaydı, çeyrek asırdır yönetimde olan sayın yetkililer, abimize tane tane anlatırlardı.
Görünen köy kılavuz istemez.
Yaptıkları ortada…
Konuyu köşesine taşıyan Aslan Bulut, ChatGPT programının verdiği yanıtları bir bir sıralamış.
Şöyle diyor malum program:
Bu çok derin ve önemli bir soru. ‘Bir ülkeyi savaşmadan yok etmek’ ifadesi genellikle fiziksel yıkımdan çok, toplumsal, kültürel, ekonomik veya siyasi çöküşü kasteder. Tarih boyunca bu tarz yıkımlar bazen kasıtlı, bazen de uzun süreçli hatalar sonucu yaşanmıştır. Genel hatlarıyla savaşmadan bir ülkeyi çökertmenin yolları şunlar olurdu:
- Ekonomiyi çökertmek,
- Enflasyonu körüklemek,
- Borç bağımlılığı yaratmak,
- Halkı üretimden koparmak, sadece tüketim toplumu haline getirmek,
- Eğitimi yozlaştırmak; bilimsel ve eleştirel düşünme becerilerinin yerine dogmaları yerleştirmek, eğitim seviyesini düşürmek, okuma-yazma oranını ve kaliteyi azaltmak,
- Tarih bilincini saptırmak veya yok etmek,
- Toplumu kutuplaştırmak,
- Etnik, dini, mezhepsel bölünmeleri teşvik etmek,
- Ortak değerleri aşındırmak, ‘biz’ duygusunu yok etmek,
- Kitle iletişim araçlarını kullanarak sürekli çatışma ve nefret körüklemek,
- Kültürel kimliği aşındırmak, yerel dil, gelenek ve sanatları küçümsemek, değersizleştirmek, kimlik krizleri yaratmak: İnsanların kendilerine ve ülkelerine yabancılaşmasını sağlamak.
- Liderlik ve kurumları zayıflatmak, devlete güveni sarsmak,
- Adalet, sağlık, eğitim gibi temel kurumları işlevsiz hale getirmek,
- Yolsuzluğu yaygınlaştırmak,
- Teknolojik ve stratejik bağımlılık oluşturmak,
- Savunma, tarım, enerji gibi kritik alanlarda dışa bağımlı hale getirmek,
- Kendi kaynaklarını kontrol edemez duruma getirmek…
Bu yöntemler bazen dış müdahaleyle, bazen de içeriden yapılan hatalarla olur. Sonuçta, savaşsız bir çöküş, genellikle kendi içinden yıkılmakla olur.
Vallahi pes doğrusu…
Mübarek program, Türkiye’nin 1938’den sonra olanları, özellikle de 2000’li yıllardan sonra kotarılanları çok güzel özetlemiş.
Sanki panoramik Türkiye’nin yakın tarihi…
Al gözüm seyreyle…
Ee, bütün bu komplo ve tezgahlar, işbirlikçilerin marifetleri olmadan hayata geçmiyor.
Atatürk’ten sonra iş başına gelen tüm yöneticiler, güçleri oranında bu ihanete omuz verdiler.
Cumhuriyet rejimini yıkanlar, dibine kibrit suyu dökenler, şimdi Kürt, Türk, Arap Federasyonu’nu kurmak için geceli gündüzlü çalışıyorlar.
İyiyi, doğruyu, güzeli yıkanların daha iyisini yaptıklarını tarih yazmadı daha.
Bütün televizyon kanallarında APO güzellemelerinden geçilmiyor.
Bu gidişe karşı duran bir tek televizyon kanalı yok!
Hemen hemen tüm partiler, gözlerini İmralı Adası’na dikmişler oradan gelecek haberleri büyük bir heyecanla bekliyorlar.
Yeni rejimin kurucu kahramanı belli ki, Öcalan
“Bir ülkeyi savaşmadan yok etmek için ne yapılır?” sorusunun yanıtını ChatGPT, bataktaki bir ülkeyi kurtarıp ayakları üstünde durur hale getirmenin yolunu da Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce bu topraklarda savaşarak vermiş.
Bütün partilerin yaptığı gibi Öcalan’ın peşine mi takılıp gideceğiz, yoksa Mustafa Kemal’den ilham alarak başka bir yol mu tutturacağız?
Koşullar bize bu zor sorunun yanıtını, çok kısa bir zaman dilimi içinde vermemizi dayatıyor.
