Genel

Bizi Buraya Kimler Getirdi?-Bölüm1

Çakma aydınları tanıyalım.

 Salgın hastalık bir yana; son günlerde genellikle sekiz milyona varan genç işsizleri, düşük ücretleri, zamları, hayat pahalılığını, orman yangınlarını, konuşup duruyoruz. Bu sayılanların üstüne bir de hükümetin, “ Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar bizi bağlamaz” tavrı eklendi.

Bildiğiniz gibi meclisin yer aldığı bir yönetim şekline 1876 yılında geçebilmiştik. Meclisin kurulduğu yıldan, 2020 yılına kadar geçen 144 yıl içinde başımıza gelmeyen kalmadı. Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı yıllarında çok acı çektik. Savaşa fiilen katılmasak da 2. Dünya Savaşı yıllarında açlığı, kıtlığı gördük. Çok partili hayata geçince de başımıza beş tane darbe aldık.  Başımıza yediğimiz darbelerin etkisinden midir bilinmez,  “demoookrrasii” nutukları atıldıkça; demokrasi, özgürlük bizden çok uzaklara kaçtı. Seçimler, referandumlar, partiler derken birde baktık ki “Yüce Hakan Abdülhamit Han” dönemine geri gönmüşüz. “Ulu Hakan” başımızı çevirdiğimiz her yerde karşımıza çıkıyor. Adı resmi kurumlara, caddelere verilirken, üniversitelerde adına  sempozyumlar  düzenleniyor. Yandaş kanallarda izlediğimiz dizilerde Abdülhamit’i yeniden keşfediyoruz.  Abdülhamit geri gelince beraberinde yönetim şeklini de getirdi. Meclis henüz kapatılmadı ama işlevsiz kılındı. Kişi hak ve özgürlükleri, toplumun temel hak ve özgürlükleri bir daha kullanılmamak üzere rafa kaldırıldı. Burjuva düzeninin en kutsal hakkı olan mülkiyet hakkı dokunulur hale geldi. Ekonomik, siyasi, toplumsal, ahlaki yönden tam bir çürüme ve çözülmenin yaşandığı bu günlere nasıl geldik?

Türkiye’de, Atatürk döneminde yaratılmaya çalışılan büyük devletlerin etki alanına girmeme, bağımsız kalma, yeni devleti çağdaş anlamda inşa etme hedefleri, 1938 ‘den sonra terk edildi. Önce İngiliz-Fransız sonra Amerikan himayesine girilerek siyasi bağımsızlık yitirildi. Devletin yönetimine getirilen yöneticiler, ülkeyi ABD’nin istekleri doğrultusunda yönettiler. Emperyalizmin, soğuk savaş dönemi ile Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle oluşan tek kutuplu dünya koşullarında Türkiye’den beklentileri birbirinden farklı olsa da her iki dönemde de,  Batı’nın bölgesel çıkarlarına uygun yönetimler oluşturularak, ülke şekillendirildi.

1990’lı yıllarda Batı merkezlerinde dillendirilen “Türkiye İslam Cumhuriyeti” söylemi, proje kapsamında AKP iktidara taşınarak gerçekleştirildi. Eski Türkiye’nin kalıntıları, yapılan operasyonlarla temizlenerek Yeni Türkiye’nin inşası gerçekleştirildi. Başkanlık sistemiyle yönetilen ve bir din devletine dönüştürülen ülkenin bu hale gelmesinde liberallerin, solcuların payı azımsanmayacak ölçüde çoktur. “ Biz, bu noktaya nasıl geldik?” sorusunun doğru yanıtlarını bulabilmek için sağın yaptıklarının yanında ona destek sunan solun günahlarına(!) da bakılması gerekir.

Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Sarıkız operasyonlarının etrafı kasıp kavurduğu yıllarda Türkiye’nin en seçkin aydını(!) bir araya gelerek bir bildiri kaleme almışlardı. ABD’nin,  Fetö’nün  ve AKP’nin ortaklaşa yürüttükleri operasyonla ilgili şöyle diyorlardı:

… Eleştirilebilecek yanlarına, eksikliklerine ve bazı tartışmalı kurgulamalarına rağmen Ergenekon iddianamesi özünde çok önemli suç iddiaları ve belgeleri içermektedir. Bu suçlar bütün derin bağlantılarıyla ortaya çıkarılabildiği takdirde, temiz toplum olma yolunda Susurluk’ta, Şemdinli’de elimizden kaçırdığımız fırsatı yakalama olanağı doğabilir… Ergenekon İddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır… Türkiye demokrasi güçlerinin, karşılarında bir siyasi kanadın değil devlet içine yuvalanmış çetelerin ve darbeci zihniyetin bulunduğunun bilinciyle Ergenekon davasının derinleşmesi ve öze varması için ortak mücadele vermeleri gereğine inanıyoruz…


Haberturk.com/gündem/haber/91132-300-aydindan-bildiri-(14. 08. 2008)

Batı’lı ve onların suç ortakları tarafından yürütülen operasyonun destekçileri arasında 68 profesör, 100 akademisyen,14 Baro Başkanı, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, sanatçı, yazar, medya mensubu kişi var.  Başka şeylerin yanında bu kişilerin desteğiyle içinde yaşadığımız bu ortama sürüklendik. Yine aynı kişiler bugün de bulundukları yüksek noktalardan bize insan hakları, demokrasi nutukları atıp duruyorlar. FETÖ VE AKP’ye sundukları destekten dolayı en ufak bir utanma duygusu, pişmanlık belirtisi taşımadıkları gibi içlerinden bazıları: “Bugün de olsa aynı bildiriye imza atmaktan çekinmem “ diye cüretle konuşabiliyor.  Bir daha aldanmamak için bu şahısların bulunduğu listeye dikkatlice bakmanızı ve hiç unutmamanızı öneririm.

NOT: Liste çok uzun olduğu için kendimce bir seçki yaptım. Merak edenler yukarıda yer alan adresteki tam listeye ulaşabilirler.

İMZALAYANLAR:

Adnan Özyalçıner (Yazar), Adnan Tonguç (Yazar), Ahmet Aykaç (Prof. Dr.), Ahmet Çakmak (Prof. Dr.) Ahmet İnsel (Pof. Dr.), Ahmet İsvan, Ahmet Telli (Yazar), Ahmet Ümit (Yazar) Ali Akay (Küratör), Ali Nesin (Prof. Dr.), Ayda Arel (Prof. Dr.), Aydın Engin(Gazeteci), Ayhan Bilgen (Mazlum-Der), Ayhan Ongun (İSİDEF Gn. Sek.),  Ayla Gürsoy (Prof. Dr.),  Ayşe Berktay (Çevirmen), Ayşe Buğra (Prof. Dr.), Ayşe Hür (Tarihçi – Yazar), Ayşe Soysal (Prof. Dr.), Barış Pirhasan (Yönetmen), Baskın Oran (Prof. Dr. ), Beral Madra (Küratör), Beril Dedeoğlu (Prof. Dr.), Burhan Şenatalar (Prof. Dr.), Büşra Ersanlı (Prof. Dr.), Celal Yıldırım (Diş Hekimleri Birliği Bşk.), Celalettin Can (78’liler Vakfı), Çiğdem Mater (Gazeteci), Derya Sazak Gazeteci), Doğu Ergil (Prof. Dr.), Emine Uşaklıgil (Yönetici), Ercan Karakaş (SODEV), Ergin Cinmen (Avukat), Erol Kızılelma (SODEV), Ersin Kalaycıoğlu (Prof. Dr. ), Ertuğrul Kürkçü Yazar), Ferhat Kentel  (Akademisyen), Fuat Keyman (Prof. Dr.), Gencay Gürsoy (Prof. Dr.), Hakan Tahmaz (Akademisyen), Halil Berktay (Prof.Dr. ), Halil Ergün (Sanatçı), Hasan Öztoprak (Yazar), Haydar Ergülen (Şair, Yazar), Hüsnü Öndül (İHD Gn. Baş.), İbrahim Betil, İbrahim Kabaoğlu (Prof. Dr.), İhsan Çaralan (Gazeteci), İlhan Tekeli (Prof. Dr. ), Jülide Kural (Oyuncu), Kemal Gökhan Gürses (Karikatürist), Lale Mansur (Oyuncu), Leyla İpekçi (Yazar), Macit Koper (Sanatçı), Mahir Günşıray ( Sanatçı), Markar Eseyan (Gazeteci), Mehmet Altan (Prof. Dr. ), Mehmet Güleryüz (Ressam), Meral Okay (Sanatçı), Mete Çubukçu (Gazeteci), Mete Tuncay (Prof. Dr. ), Mithat Sancar (Prof. Dr. ), Muharrem Erbey (İHD Diyarbakır Başk.), Murat Aksoy (Gazeteci), Murat Belge (Prof. Dr.), Murathan Mungan (Yazar), Nabi Yağcı- Nail Satlıgan (Akademisyen), Orhan Alkaya (Şair), Osman Kavala, Oya Baydar(Yazar), Ömer Faruk Gergerlioğlu (Mazlum-Der Genel Başk.), Ömer Laçiner (Yazar), Ömer Madra (Açık Radyo), Pelin Batu (Sanatçı), Pınar Selek (Sosyolog), Rıdvan Akar (Gazeteci), Sami Evren (KESK Genel Başk.), Semra Somersan (Akademisyen), Sennur Sezer (Şair), Serap Aksoy (Sanatçı), Sezgin Tanrıkulu (Diyarbakır Baro Başkanı), Sungur Savran (Yazar), Şanar Yurdatapan (Müzisyen), Şebnem Korur Fincancı (Prof. Dr. ), Şeyhmus Diken (Yazar), Tan Oral (Karikatürist), Taner Akçam (Yazar), Tanıl Bora (Yazar), Tarhan Erdem (Yazar, Araştırmacı), Tarık Ziya Ekinci (Dr.), Toktamış Ateş (Prof. Dr.), Ümit Fırat (Yazar), Ümit Kıvanç (Yazar), Vasıf Kortun

Yazar hakkında

Ferit Gültekin

Yorum bırak

  +  36  =  38

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.