Tarih-i Kadim’e Zeyl (Geçmiş Tarih’e Ek) -Molla Sırat’a - Buyrulmuş ki: “Şimdi Allah’a söver... Sonra biraz bol para ver, Hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder.” Ben ki üç beş pulu tercih ederek Protestanlara zangoçluk eden şairim. Yaldızlı kürsünün üstadına, İslam dininin bilgin şairine, Yani Molla Sırat Hazretlerine, Size edebi saygılarımı sunarak Tereddütsüz diyorum: Lütfedip bize ne güzel Zangoçluğu yakıştırıvermiş Lakin aldanma sakın, üstadım Ben de bir Müslüman evladıyım Bana anlatma o güzel dini Bilirim ben de senin bildiğini Ben de okudum gaipten gelen kitabı Dinledim ben de o gaipten gelen sözleri Ben de sizin gibi cami cami Dolaşıp Tanrı önünde eğildim -Hayalim,cennet arzusuyla meşguldü Yüreğim cehennem korkusuyla üzgün Ben de tırmandım ulu Tuba’ya; Ben de çıktım melekler katına Ben de âşıktım ezan nağmesine, Bir koşardım ki Tanrı sesine! Ben de dua ettim, namaz kıldım, oruç tuttum Hepsini, hepsini yaptım, heyhât! Çünkü telkinlere aldanmıştım, Kandığın şeylere hep kanmışım; Bilmeden, görmeden iman ettim Nefsimi, dinime kurban ettim Sevdim Tanrı’yı da Peygamber’i de Ama bunlar kaldı hep geride Anladım çünkü hakikat başka Başka yoldan varılırmış gerçeğe Saydığın doğaüstü olaylar, mucizeler Birer masal, uydurma ki bugün insan Durmadan açıyor sırlarını Bu masalları söyleyenler unutmuşlar geleceği Aldatan ve aldanan o İsa ne Musa Eski, büyülü bir yalandır asâ İnsanoğlunun böyle sapkınlıkları varılırmış Putunu kendi yapar, kendi tapar Ara git kiliseyi, gez Kabe’sini Dinle tekbiri, işit çan sesini Göreceksin ki bütün boşluktur, Umduğun beklediğin şey yoktur; Düzme Tanrı’sı gibi Şeytan’ı Buda’sı, Ehrimen’i, Yezdan’ı Topunun yaratıcısı korkak bir kuruntu Gölgeler, gölgeler... Onlar da derin Bir karanlık sezerek çevrildim Acı bir darbe yiyip devrildim Şimdi umrumda değil cennet ve cehennem Süzerim yaratılmışları hayran hayran! Ne tapınılan ne de aracı olanı bilirim Gökte binlerce mescit görürüm Orada vicdanımı secde eder görürüm Bu secde işte benim ibadetim Bu ibadetle geçer bundan böyle vaktim Bu ibadetle övünür ve mutlu olurum Kendimi bir kayadan ayırt etmem Bir minik kuşla biriz tapınmakta Ben de Yaradanın birliğini söylerim, ishak da Doğruluk, sevgi, vefa alçak gönüllük Merhamet, iyilik, yurtseverlik, insaf Sonra bir şaire “zangoç” dememek... İşte vicdanıma bunlar yön verir yön Düşünüp yapmak benim ayinimdir Yaşamak dini, benim dinimdir İnanmışım: Varlığa imanım var, Her kanat bana bir melek sesi getirir Peygamberlere gerek duymadan yaşarım Bir örümcek götürür beni gerçeğe Kitabım yeryüzü kitabı, Bendedir iyilik ve kötülüğün sebepleri Varırım böyle mezarın kapısına dek Yeniden dirilmeye gerek görmem pek Taşırım coşkun yüreğimde Hem aşkını hem sıkıntılarını insanların Gerçek din bence bugün insan gibi yaşamaktır Tevfik Fikret
Tevfik Fikret’in Mehmet Akif’e Yanıtı (2)
Aydınlanma ile dinin kavgası hiç bitmedi.