Sanat

Ödül

Devrimci kalmak zordur.

Yolu tiyatrodan, sanattan, devrimden geçenlerin çoğu Genco Erkal’ı çok yakından tanırlar. 1965’li yıllarda Nikolay Gogol’un “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı öyküsünü 3 ayrı yorumla yıllarca sahneledi. Politik tiyatronun öncüsü Dostlar Tiyatrosu’nu 1969 yılında kurdu. 80 öncesinde; Durdurun Dünyayı İnecek Var, Rosenbergler Ölmemeliydi, Asiye Nasıl Kurtulur, Havana Duruşması, Kafkas Tebeşir Dairesi, Alpagut Olayı gibi birçok oyunu sahneye koydu. Askeri darbe koşullarında salon bulamama ve baskılar yüzünden tiyatro ekibi dağıldı. 1980’den sonraki dönemler Türkiye’nin uluslararası kapitalist sisteme her yönüyle eklemlendiği ve solun ezildiği yıllardı. Genco Erkal, yeni bir çalışma alanı olarak sinemayı seçti. Birçok filmin senaryosunu yazdı ve oynadı. Sivas’ta yakılan aydınların dramını anlatan “Sivas 93” adlı belgesel tiyatro oyununu yazdı ve yönetti. 2009 yılında “Marx’ın Dönüşü” oyununu sahneledi.

Ülkemizde Nazım Hikmet denilince hemen güçlü ve tok sesiyle şiirlerini okuyan Genco Erkal gelir. Fazıl Say’ın “Nazım” adlı eserinde ünlü şairimizin şiirlerini seslendirdi.

1960’lı yıllardan bu yana bıkmadan usanmadan devrimci tiyatro için ne gerekiyorsa onu yaptı. Bunca yıllık emeğini anlatmaya bir makalenin boyutları yeterli değildir. Tiyatro ve sanatı sevenler, onun bu emeğinin değerini bilerek ödülle onurlandırmışlardır. Altın Portakal, Afife Tiyatro, İsmail Dümbüllü, Avni Dilligil, Sadri Alışık ödülleri, sanat kurumlarının verdiği ödüllerdir.

Genco Erkal, ilk kez farklı bir ödül aldı.

Koç Holding, Genco Erkal’a Vehbi Koç Ödülü verdi.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, “2023 fevkalâde özel bir yıl…Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanın çok ötesinde ve Türkiye için hâlâ tek geçerli yol olan çağdaş vizyonuyla kurduğu Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutlayacağız.” diyerek Atatürk’ün sanat ve sanatçılar üzerine söylediği sözlerden alıntılar yaparak Genco Erkal’a ödülünü verdi.

Genco Erkal de bu övgülere cevap verirken, “Bugün burada hakkımda öyle güzel şeyler söylendi ki gurur duydum, bana sadece teşekkür etmek kaldı. Ödül tanıtım filminde beni hak etmediğim ölçüde göklere çıkaran dostlar, sağ olsunlar, var olsunlar. Beni bu ödül için öneren seçici kurul üyelerine de kocaman bir teşekkür borçluyum. En büyük teşekkür tabii ki Vehbi Koç Vakfı’na. Bana layık görülen bu çok değerli ve saygın ödül için Vehbi Koç Vakfı’na yürekten teşekkür ediyorum.”diyerek ödülünü aldı.

Ödül törenine Türkiye’nin ünlü iş adamları ve liboş sanatçılar, yazarlar katıldı.

Vehbi Koç, uluslararası sermayeyle bütünleşerek Cumhuriyetin temellerini yıkmaya çalışan bir iş adamıdır.

Onun koç amblemli Koç Holding’i Atatürkçü görünerek sürekli olarak Atatürk’e, onun devrimlerine, Cumhuriyete tos vurmuştur.

Fetö’nün elinden tutup onu destekleyenler de onlardır.

ABD’nin, AB’nin bütün yıkıcı faaliyetlerinin ortaklarıdırlar.

Bu zamanda devrimci olmak zordur.

Devrimci olup da, devrimci kalmak daha zordur.

Bu kadar rezilliğin yaşandığı, üretildiği ve dostun, düşmanın birbirine karıştığı bu ortamda devrimci kalanlara cüzzamlı muamelesi yapılarak tecrit ediliyor.

Yalıtılmaktan korkanlar “Adeta koşarak sürüye katılıyorlar.”

Genco Erkal’ın Türkiye’nin en büyük tekellerinden biri olan Koç Holding’ten ödül alma haberini okuyunca nedense aklıma Nazım’ın dizeleri geldi.

Ne diyordu Nazım?

Bıktık be bıktık!
İçinizden biri
                 can verebilse bile 
                                       açlıktan ölen öküzümüze,
burjuvaysa eğer gözükmesin gözümüze!

Genco Erkal ödülünü alırken Nazım’ın bu dizeleri aklına geldi mi acaba?

Geldiyse neler hissetti?

Bilinmez.

Yazar hakkında

Orhan Cömert

Yorum bırak

  −  2  =  1

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.